27 Kasım 2023 günü "Tıklım Tıklım Issızlığın Ortasında; Bir Ortodontistin Düş Yolculuğu" başlıklı konferans için Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezimize konuk olan ve akşam Günce programına canlı yayında birlikte olduğumuz Dr.Ortodontist Yalçın Ergir'in (Düş Hekimi) seminer sonrası düşüncelerini ve duygularını içeren yazısını aşağıda yer alıyor. Kendisine katılımları için Merkezimiz adına çok teşekkür ediyorum.
Kanal B Günce Programı Kaydını Seyretmek İçin Lütfen Tıklayınız
"Dün verdiğim konferansta: Başkent Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi'nin (BÜKSAM) değil - bir Peri Masalı'nın davetlisiydim. Sanıyorum o içten ilgiyi, müthiş kültür birikimi ürünü detaylı hazırlıklarını ve Thermopolium sıcaklığındaki ortamı en az 400 sene unutamayacağım. Yeni tanışsam da; bir çocukluk arkadaşım kadar sevip hemen ısındığım: Başkent Üniversitesi Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi ( BÜKSAM) Müdürü, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Bşk.Yrd. Dr. Öğr. Üyesi Tulga Albustanlıoğlu'na,Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı ve TÜMAR Müdürü Prof.Dr. Hakan Turgut'a, GSTMF Dekan Yrd., GMS Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tokmak'a, Zalpa'yı hazırlayan Öğr. Gör. Şef Servet Kazım Güney'e, servis hocaları Öğr. Gör. Hakan Özler'e, asistan Gözde Karaca Üçok'a, sevgiyle ağırlayan tüm öğretim görevlilerine ve çok sevgili talihli öğrencilerine "sanki bir dost ülke devlet başkanı gelmiş gibi" konuk ettikleri için; sımsıkı sarılarak teşekkür ediyorum. Gelelim Lise son sınıf öğrencisi olsaydım çok girmek isteyeceğim Gastronomi'nin bu bilim üssüne... Vizyonları; uluslararası standartları belirleyen öncül kurum olmak.Hitit'den, Roma'ya oradan Osmanlı'ya ve günümüze mutfak kültürü araştırılıp, öğretilip, uygulanıp aktarılıyor gelecek nesillere - bu birikimin ülke ve Dünya kültür mirasında hep güncellenerek yer alabilmesi dileğiyle. Çok seçkin gastronomlar geliyor ziyaretlerine ve hayranlıkla dönüyorlar ülkelerine. Gelecek için çook umutla dolmanıza yetebilir; bu ortama sadece 1 günlüğüne ziyaretçi olarak gidip -koridorlardaki yazıları, mutfaktaki detayları, işlerindeki ciddiyeti, kendi aralarındaki müthiş sevgiyi gözleseniz bile. Bir film seyretmiştim: Hillbilly Elegy... Yeni mezun öğrenci; çok ünlü iş insanlarının, çok özel bir ortamındaki yemeğe katıldığında; "Hangi çatal ne zaman kullanılır?" diye panik halinde kız arkadaşına telefon ediyordu filmde. Bir Hitit yemeği: Zalpa... O kadar özenli ve akademik hazırlanmış bir yemeğin konuğuydum ki konferanstan önce; filmden bu sahne geldi sofradaki detayları gördüğümde. Çocuk ve genç hastalarımın tedavilerinde; hem anlatıyor, hem de dinleyerek çok şey öğreniyorum işlemleri sırasında sohbet ettiğimde. Aynı eğitimi Başkent Üniversitesi'nde de yaşadım; öğrencilere konferans vermeye davet edildiğimde. Willy Wonka gibi izlerken, gözlerim altın bilet ararken: "Burada çalışsaydım ne yapardım?" diye düşündüm; TGA Thermopolium Gastronomi Akademisi'nin el yapımı çikolatalarının üretildiği ortamda. Dünkü masal yolculuğunun ardından bugün beni kendi dünyamın masalı, anlatacaklarım, dinleyeceklerim, özeneceklerim güzel gülüşlere sihirli değnek değdireceklerim bekliyor."